7-13 Nisan Sağlık Haftası: Kadın Sağlığına Odaklanma Zamanı! Sessiz Tehlike: Jinekolojik Kanserlerde Erken Tanı Hayat Kurtarıyor! Her yıl 7-13 Nisan tarihleri arasında kutlanan Sağlık Haftası, bu yıl kadın sağlığının önemine dikkat çekiyor. Kadın hastalıkları arasında sessizce ilerleyen ancak erken tanı ile büyük oranda önlenebilen jinekolojik kanserler, bu haftanın odak noktası oldu. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanserlerinin erken teşhis edilmesinin hayat kurtarıcı olduğunu vurguluyor.
Kadın Kanserleri Sinsice İlerliyor
Kadınlarda görülen kanser türleri arasında rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanserleri önemli bir yer tutuyor. Bu kanser türleri çoğu zaman belirti göstermeden ilerliyor ve bu durum, teşhis sürecini zorlaştırabiliyor. Ancak uzmanlar, düzenli jinekolojik kontrollerin ve tarama testlerinin bu sessiz tehditleri zamanında ortaya çıkarabileceğine dikkat çekiyor.
Op. Dr. Şen bu konuda uyarıyor: “Kadınların büyük bir bölümü herhangi bir belirti yaşamadığında kontrole gitmeyi gereksiz buluyor. Oysa birçok jinekolojik kanser, erken evrede yakalandığında tamamen tedavi edilebiliyor. Bu nedenle kontroller asla ihmal edilmemeli.”
Türkiye’de Jinekolojik Kanser Verileri Ne Diyor?
GLOBOCAN 2020 verilerine göre, Türkiye’de kadınlar arasında en sık rastlanan jinekolojik kanser, rahim (endometrium) kanseri. Bunu rahim ağzı (serviks) ve yumurtalık (over) kanserleri takip ediyor. Sevindirici bir gelişme olarak, HPV taramaları sayesinde rahim ağzı kanserinin sıklığı Türkiye’de dünya ortalamasına kıyasla daha düşük. Ancak bu durumun devamlılığı, düzenli taramaların sürdürülmesine bağlı.
Yumurtalık kanseri ise hâlâ geç fark edilmesi nedeniyle kadın sağlığı açısından en riskli jinekolojik kanserlerden biri olmaya devam ediyor.
Hangi Faktörler Riski Artırıyor?
Her jinekolojik kanserin farklı nedenleri ve risk faktörleri bulunuyor. Op. Dr. Şen, bu faktörleri şöyle sıralıyor:
-
Rahim Kanseri: Menopoz sonrası dönemde daha sık görülür. Obezite, yüksek östrojen düzeyi, diyabet, erken adet ve geç menopoz riski artırır.
-
Rahim Ağzı Kanseri: HPV enfeksiyonu başlıca nedendir. Bunun yanında sigara içmek, erken yaşta cinsel ilişki, çok eşlilik ve bağışıklık sistemi zayıflığı da risk yaratır.
-
Yumurtalık Kanseri: Genetik yatkınlık başlıca risk faktörüdür. BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları taşıyan kadınlar yüksek risk altındadır. Ayrıca yaş, doğurganlık tedavileri ve ailede kanser öyküsü riski artırır.
Korunmak Mümkün: Alınabilecek Önlemler
Erken teşhis kadar korunma yöntemleri de hayati öneme sahiptir. Kadınların yaşam tarzı tercihlerine dikkat etmesi ve düzenli taramalara katılması büyük fark yaratabilir:
-
Rutin Muayene: Cinsel yaşam başladıktan sonra yılda en az bir kez jinekolojik muayene öneriliyor. PAP smear testi 21 yaşından, HPV testi ise 30 yaşından itibaren düzenli olarak yapılmalı.
-
HPV Aşısı: 9-26 yaş aralığında önerilen HPV aşısı, 45 yaşına kadar etkilidir. Yeni çalışmalar 45 yaş sonrası da fayda sağladığını göstermektedir.
-
Sağlıklı Yaşam: Dengeli beslenme, egzersiz, ideal kiloyu koruma, östrojen bağımlı tümör riskini azaltır.
-
Sigara ve Alkol Tüketimini Bırakmak: Özellikle serviks kanseriyle doğrudan ilişkili olan sigara, bırakıldığında riski büyük oranda düşürür.
Taramalar Hayat Kurtarıyor: Türkiye’deki Uygulamalar
Türkiye’de 30-65 yaş arasındaki kadınlara yönelik HPV ve smear testleri 5 yılda bir ücretsiz sunuluyor. Ancak bu hizmetlere katılım istenilen seviyelerde değil. Op. Dr. Şen, kadınların bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor: “Birçok kadın bu haklarından habersiz. Ya da belirtisi olmadığı için gerekli görmüyor. Oysa erken teşhisle tedavi başarısı %90’ların üzerine çıkabiliyor.”
Gerçek Bir Hikâye: Sessiz Gelen Tehlike
Op. Dr. Şen, erken teşhisin hayat kurtarıcı yönünü şöyle bir vaka ile anlatıyor: “Hiçbir şikayeti olmayan 34 yaşındaki bir hastam, sadece adet düzensizliği nedeniyle kontrole gelmişti. Her şey normal görünüyordu ama rutin smear testi yaptık. Sonuç: Rahim ağzı kanseri. Neyse ki çok erken evredeydi. Bugün tamamen sağlıklı. Eğer o test yapılmasaydı, belki yıllar sonra çok geç olacaktı.”
Son Söz: Kadınların En Büyük Gücü Bilinçtir
Jinekolojik kanserler, zamanında fark edildiğinde büyük ölçüde kontrol altına alınabiliyor. Bu nedenle kadınların hem kendilerini tanıması hem de sağlık taramalarını aksatmaması büyük önem taşıyor.
Op. Dr. Mehmet Bekir Şen’in çağrısı net:
“Hiçbir şikayetiniz olmasa bile yılda bir kez jinekolojik muayeneye gidin. Erken teşhis hayat kurtarır!”
Kaynak: eshaber.net